TARİHÇE VE COĞRAFİ KONUMU

KÖŞKER KASABASININ COĞRAFİ  KONUMU:

Kirsehir’in  42 km. kuzeyinde, Kaman’ın 35 km. kuzeydoğusunda bulunan Köşker kasabası batısında Akpınar, kuzeybatısında Deveci, kuzeyinde Pekmezci, güneydoğusunda Alisar, güneyinde ise Karahıdır ve Çiftliksarikaya köyleri bulunur. Köşker kasabası Kirsehir İli, Akpinar İlçesine bağlı  bir Orta Anadolu köyüdür. Bilindiği gibi bu köyler fazla verimli olamayan topraklara sahip olamasına rağmen tarım ve hayvancılığın bir arada yapıldığı, kerpiç evlerin ve dalgalı arazilerin hakim olduğu yerleşim birimlerinden birisidir.

KÖŞKER KASABASININ KURULUŞU VE YAKIN TARİHİ:

Kirsehir İli, Akpınar ilçesi, Köşker Kasabası’nın tarihçesine baktığımızda 16. yüzyılda Köşker Oymağının bir kısmını, Sarıcalar Türkmen Oymağının içinde görmekteyiz. Zamanın zor şartlarında diğer Aşiret ve Oymaklarla birlikte, kader birliği yapmışlardı. Şam, Halep ve Doğu-Güneydoğu Anadolu’nun çesitli yerlerinde göçebe olarak yaşamakta idiler. 1683 yılında Avusturya üzerine düzenlenen sefer sonrasında Anadolu’nun içlerine gelinmiş ve bir süre Uzunyayla’da yaşanmıştır. Uzunyayla bölgesi aslında çok önemli bir bölgedir. Uzunyayla bölgesi Sivas ile Kayseri arasında bulunan ve Sivas sancağına bağlı olan bir bölgedir o zamanlar…

Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinden başlayarak Sivas'ın Kangal ve Şarkışla ilçelerine bağlı köyleri kapsayan alan, Uzunyayla bölgesi olarak adlandırılmaktadır. Uzunyayla bölgesi önceleri Dulkadiroğlu beyliği topraklarıdır.

19. yüzyıl ortalarında Uzunyayla bölgesi üzerinde fazla insanın yaşamadığı tenha bir bölgedir. Dulkadiroğullarından sonra bölge Mekke-Medine vakıfları arasına alınmıştır. Bir alan araştırmasında da edindiğimiz bilgiye göre; Zorunlu iskan politikası sonucunda Köşker ailesinin Hicaz bölgesine yerleştirildiği bilgisine ulaştım. Bu bilgiyi birkaç değişik bölgedeki Köşker ailelerinden de teyit ettim. Köşker Oymağının bir kısmının da Halep, Şam ve Rakka bölgelerine zorunlu göç ettirildiği de bilinen bir gerçektir. Uzunyayla bölgesinin Mekke–Medine Vakıflarına alınmış olması ile bu Köşker Oymağının Hicaz bölgesine yerleştirilmesi arasında bir ilginin de rastlantı sonucu olmadığını düşünmekteyim. Köşker ailelerinin bu bölgelerden Uzunyayla’ya gelmeleri olayı da bu bilgileri  doğrulamaktadır.

Uzunyayla bölgesine 1859 yılından itibaren Kafkas bölgesinden göç ettirilen Çerkezler iskan edilmeye başlar. Uzunyayla bölgesinde uzun zamanlar Avşar Türkmen aşiretinin yaylak olarak kullandıkları bilinmektedir. Avşarlar yaz aylarını Uzunyayla’da geçirirlerken, kışları ise Çukurova’da geçirmekte idiler. Hayvan sürüleri ile göçebe bir hayat yaşayan Avşarlar kışlak ve yaylakları kullanırken Göksu vadisi güzergahını kullanıyorlardı. İşte bu yüzden de Avşarlar Uzunyayla’ya Çerkezlerin yerleştirilmelerini istemiyorlardı. Bu yüzden de Çerkezler ve Avşarlar arasında çatışmalar çıktı. Bu yıllarda Osmanlı Devleti Avşarları kontrol altında tutmak amacı ile Çerkezleri kayırma yoluna gitmiş ve göçebe olan Avşarları toprağa bağlamak amacı ile 1863-1865 yılları arasında zorunlu iskana tabi tutulmuşlardır. Bu arada Çerkezlerde bölgeye iyice yerleşmişlerdir. Bu duruma neden olarak ta Avşarların Uzunyayla ile Çukurova arasında göç ederken çiftçi halkın tarla, bağ ve bahçelerine zarar vermiş olmaları gösterilmektedir.
 Köşker ailelerinin bir bölümünün Kayseri Uzunyayla ve civarında kaldıkları, yaptığımız araştırma sonucu elde ettiğimiz bilgilerdendir. Bu bölgeden yine bir kısım Köşker aileleri Avşarlarla birlikte Çukurova bölgesine gelmişler ve şimdi Adana-Kadirli, Osmaniye, Mersin, Hatay, Antalya-Manavgat, Alanya bölgesindeki Köşker aileleri ile Antalya-Kale-Köşkerler Köyü, Karaman, Konya-Çumra’daki Köşker aileleri zaman içinde birbirinden kopmak sureti ile yayılmıştır. İste bu yüzden Köşker Oymağının bir arada bulundukları son yer olarak Uzunyayla büyük önem kazanmaktadır. Bugün Köşker ailelerinin bulundukları yerleşim birimleri incelendiğinde Çukurova, Kayseri, Yozgat, Sivas bölgelerindeki Köşker ailelerinin Uzunyayla bölgesinde ve civarında kalan Köşker aileleri olduğunu görürüz. Köşker ailelerinin bir bölümü de Sarıcalılar aşireti ile birlikte Uzunyayla’dan göç etmelerinin sebebi olarak ta; zorunlu iskan politikaları ve Uzunyayla bölgesinin çok soğuk olduğundan dolayı daha iç kesimlere doğru göç ettiği söylenmektedir. Sebep ne olursa olsun Uzunyayla bölgesinden dağılmak zorunda kalan Köşker aileleri günümüz Köşker ailelerinin büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır.

Köşker ailelerinin bir bölümü de, Sarıcalılar ile birlikte Yozgat üzerinden Çiçekdağı geçilerek, Kırıkkale Keskin ilçesinin vadilerine gelmiştir. Bölgeye hakim olan aşiret, Çapanoğullarına bağlı Cerit aşireti idi. Şimdiki Hamit köyünde oturan Cerit beyi Köşker ailelerinin de içinde bulunduğu Sarıcalar aşiretine iyi davranıp yol göstermistir. Köşker ailelerinin bir bölümü de Cerit obasında kalarak Kırıkkale Keskin ilçesindeki Köşker köyünü oluşturmuşlardır. Konya Kulu ilçesi Köşker köyündeki Köşker aileleri de yine Bayat Oymağı ile birlikte Köşker köyünü oluşturmuşlardır.

Sarıcalar aşiretinin bir bölümü de Çorum ve çevresine yerleşmişlerdir. Bu arada Köşker Oymağının bir bölümü de yine Çorum ili ve çevresinde kaldılar.sungurlunun Sarıcalar köyünde yaşayan. Kurceren,Kavlı,Kayretli.Kubaşık,Kurulay,Kuyar,Kuytu,Kuzey,kum,ve kıvanç Soyadı almış aynı ilcenin ortaköy köyünde yaşadığı . Bilinmektedir  Kasabamızdan Bükülmez ve şahin ailelerin akrabasıdır

Tahminen 1700 lü yıllarda 80-100 çadırlı ve 500 nüfuslu bir topluluk olarak Kırşehir’in şimdiki Akpınar ilçesinde 17. yüzyılın sonlarına doğru Maniöz vadisine gelindi. Bu sırada Osmanlı Devleti yine birçok sebeplerden dolayı zorunlu iskan politikasını uygulamaya başlamıştır. Osmanlının çıkardığı fermana göre, her göçebe Aşiret ve Oymak bulundukları yerde zorunlu ikamete tabi tutulacakları ve kesin yerleşmeleri halinde de buralardaki toprakların kendilerine verileceğini bildirirler. Bu durum üzerine Sarıcalar Obası Maniöz vadisi ile Cevizağacı eteklerine çadırlarını kurarlar. Sazlık ve yer yer bataklık olan bu bölgede sıtma hastalığından dolayı ölümlerin artması üzerine Sarıcalar aşiretinin büyükleri yeni yerleşim yerleri aramaya başlarlar. Bu arada Sarıcalar ve Köşker obalarının oluşturduğu ve çevrede Dört Sarıcalar olarak ta bilinen Pekmezci köyü, Köşker obası köyü , Deveci köyü ve Alişar köyü kuruldu. Daha sonraları çeşitli sebeplerden dolayı dışarıdan gelen diğer Türkmen aileleri ile birlikte Dört Sarıcalar olarak anılan köylerin nüfusları artmış ve şenlenmiştir.

Sarıcalar Oymağının Bayat boyuna bağlı yeni il cemaatinden olduğu bilinmektedir.

Ayrıca Köşker obasının da Mamulu aşiretinden olduğu söylenmektedir. Bu arada Köşker Oymağının Cerit obası ve Avşar obasına da bağlı olduğunu söyleyenler varsa da Köşker Obasının zaten kendisi başlı başına bir Türkmen oymağıdır ve tarihçesi Göktürk’lere kadar gitmektedir. Zaman içinde dağılmasından dolayı çeşitli aşiret ve oymakların arasına karışmış, bu da Köşker ailesinin başka aşiret ve oymaklara bağlanması sonucunu doğurarak karışıklıklara sebep olmuştur. Hatta günümüzde hala Koşkar bölgesinde, Kafkaslarda , Azerbaycan da ve hatta Ermenistan da kalmış unsurlarının olduğunu görmekteyiz.

Çevrede yapılan araştırma sonunda ve çevredeki söylentilere ve köyün yaşlılarından elde edilen bilgilere göre de 1984 yılında Gazi Üniversitesi Öğrencilerinden Alim ŞAHİN bey kardeşimizin hazırlamış olduğu tez Köşker obası Sarıcalar hakkında araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarından elde ettiğimiz bilgilere göre; daha önceleri Diyarbakir ve Kahramanmaraş civarında yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan Köşker Oymağı, Çorum İlinin Sungurlu İlçesine bağlı Sarıcalar köyü civarına gelmiş ve burada bir müddet yaşadıktan sonra 1700 lü  yıllarda hayvanları için iyi bir otlak olan Köşker kasabasının kuzeyinde bulunan Cevizağacı Mevkiine gelmişler ve buraya yerleşmişlerdir. Köşker Oymağının dağılması 1718 tarihindeki bir mera anlaşmazlığı sonucu meydana gelen kavgadan dolayı, olayın bölgesel idarecilere intikal etmesi sonucu, meydana geldiği anlatılmaktadır. O yıllarda Köşker Oymağı, diğer Türkmen Oymakları gibi hayvancılıkla uğraşmakta ve göçebe bir hayat yaşamakta idi. O yıllar Celali isyanlarının yoğunlukla yaşandığı ve Osmanlı Devletinin bölgede kontrolü güçlükle sağladığı ve zamanın sosyo-ekonomik şartlarını göz önüne alarak Oymak ve Aşiretleri dağıtma ve göçebelikten yerleşik düzene geçirmek amacıyla zorunlu göç ve iskan politikalarını uyguladığı görülmektedir. İşte böyle bir zamanda Köşker Oymağı çevresinde bir mera anlaşmazlığı çıkar ve bu anlaşmazlıktan zamanın bölge yöneticilerinin haberinin olması üzerine Köşker Oymağının dağıtılması gündeme gelir. Köşker Oymağının dağılması sonucu Oymak halkının bir kısmı bugünkü Köşker kasabası, Deveci, Pekmezci ve Alişar köylerini meydana getirmişler ve dört Sarıcalar olarak anılmışlardır. Bu dönemde Cevizağacı yaylalığından ayrılan Sait Ağa ile birkaç hane ile birlikte Ağılözü Mevkiine yerleşmişlerdir (1718). Daha sonraları köy güneye kayarak bugünkü Köşker kasabasının bulunduğu Abdinin Beli eteklerindeki Köşker Deresi vadisinde yerleşilmiş ve zamanla baska ailelerin de gelmesi ile gelişmesini sürdürmüstür.

Musa (Mesut) Sönmez beyefendinin Köşker kasabası sitesinin ziyaretçi defterine yaptığı bilgilendirmeden de Köşker kasabasının Hicri 1260 yılında meydana gelen nüfus hareketleri hakkında bilgi sahibi olmaktayız. Kendilerine bu çabalarından ve bilgilendirmelerinden dolayı teşekkürü bir borç bilir ve bilgi katkılarının devamını dileriz. Musa (Mesut) Sönmez beyin verdiği bilgilere göre Köşker kasabasına önce Köşker Oymağı 1700’lü yıllarda yerleşmiş, daha sonra Hicri 1260 – Miladi 1844 yılında Avşarların Köşker kasabasına göç ettiği ve Avşarlarında bölgede anlaşmazlık sonucu Köşker kasabasından ayrıldıkları ve Avsarların bugün büyük bir kısmının bugünkü Cemele, Karahıdır ve Kırşehir arasına yerleştikleri bilgisine ulaştık. Arkasından Köşker kasabasına üçüncü kafile olarak Muhacirlerin göç ettiğini, bunlarında daha sonra bugünkü Kırıkkale’nin  ilçesi olan Karakeçili’ye yerleştikleri ve bugün dahi nüfus kayıtlarının hala Köşker kasabasındaki nüfus kütüğünde göründüğü bilgisini verdi. Köşker kasabası halkında daha bu gibi pek çok bilgilerin olduğu muhakkaktır. Bu tür bilgilerin paylaşılması mutlaka Köşker kasabası ve Köşker halkının kültürel hayatına büyük katkılar sağlayacaktır.

Musa (Mesut) Sönmez bey’in verdiği bilgilere göre; 1863 yılında kadostra teşkilatının Osmanlı Devletinde faaliyete geçmesiyle tapu tescilleri yapılarak Köşker obası resmen Kırşehir’e bağlanır. (İlk defteri hakani nazırı Mahmut Esat efendidir.).

Kasabamız üç mahalleden ibarettir. Asağı Köy, Kızılay (Yukarı Köy) ve Yayla Mahallesi. Kızılay Mahallesi 1938 depremi sonrasında kurulmuştur. Yayla Mahallesi hayvancılık için müsait bir alandır. Eski adı Köroluk’tur. 1800 lü yılların sonlarından bu yana yerleşim birimi olarak kullanılmaktadır. Eskiden sadece yazlık olarak kullanılırken daha sonra bazı aileler kış şartlarına dayanıklı evler yapmak suretiyle kalıcı olarak yerleşmişlerdir. 1960 yılları ortalarında Yayla Mahallesine küçük bir ilkokul yapılarak buradaki öğrencilerin 1 km olan köye yaya gidip gelmeleri önlenmiştir. Daha sonra bu ilkokul kapatılarak taşımalı eğitime geçilmiştir. Kasabamızın her mahallesinde camii bulunmaktadır.

Kasabamız 1929 yılında nahiye ve karakolluk olmuştur. 1938 yılında meydana gelen deprem sonrasında 1939 da nahiyelik ve karakol Akpınar’a nakledilmiştir.

Ülkemizin çesitli şehirlerine bağlı yedi tane sarıca isimli köy bulunmaktadır. Mersin, Konya, Çorum İli Sungurlu İlçesi, İzmir, Konya, Bolu, Sakarya.

Kasabamıza elektrik 1973 yılında getirilmiştir.

KÖŞKER  KASABASINDA EĞITİM  DURUMU

1926 yılında şimdiki caminin yan tarafında bulunan tek odalı bir sınıfta eğitime başlanılmıştır. 1940 yılına kadar öğrenciler üçüncü sınıfa kadar okutulmuştur. 1940 yılında köyümüz halkından olan Asaf Şahin ve Murtaza Şahin askerde sekiz aylık eğitime tabi tutulup, Eğitmen olarak aynı yıl içinde köyümüz ilkokulunda eğitim ve öğretim faaliyetlerine başlamışlardır. 1940 yılında eğitim süresi beş yıla çıkarılarak, insanların geleceğe daha iyi hazırlanmaları sağlanmıştır. Bu sırada civar köylerdeki ilkokullarda eğitim hala üç yıl olduğundan Dört ve Beşinci yıllar Köşker Köyü ilkokulunda okunarak mezun olmaları sağlanmıştır. İki eğitmen disiplinli ve hisli bir şekilde çalısmalarını yürütürken, 1945 yılında Eyüp Şahin, 1947 yılında Abdulkadir Şahin ve Osman Korkmaz Hasanoğlan Köy Enstitüsünden öğretmen olarak mezun olup, eğitim ordusunun birer neferi olarak görevlerine başlamışlardır. Bu büyüklerimiz yazları köyümüze gelerek mezuniyet aşamasında olan öğrencilere köy odalarında kurslar vererek sınavlara hazırlamışlar ve çoğunun Ankara Hasanoğlan ve Kayseri Pazarören öğretmen okullarını kazanmalarını sağlamışlardır. Yine bu kurslara civar köylerden katılım yoğun olmuştur. Büyüklerimizin emeklerinden dolayı Ölenlere Allahtan rahmet, Hayatta olanlara sağlık ve sihhatli olmalarını diliyorum. 1965 li yıllara kadar kadınların pek okula gönderilmediği kasabamızda eğitim durumu oldukça yüksektir, şu anda okuma yazma oranı yüzde yüze yakındır.

Musa (Mesut) Sönmez beyefendiye buradan teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilir, katkılarının devamını dilerim.

Köşker Oymağının diğer bölümleri hakkında yaptığımız araştırmalara göre de Köşker Oymağı Cevizağacı Mevkii’ndeki anlaşmazlıktan sonra 7 ana kola bölündüğü bilgisine ulastık ve bu bilgiyi bazı Köşker yerleşim birimlerinden tanıştığımız kişilerce de teyit ettirdik. Köşker Oymağının Anadolu’ya yayılarak diğer Köşker yerleşim birimlerini oluşturduğunu veya diğer yerleşim birimlerine göç ettiklerini tespit ettik. Tabiki geçen 300 yıl gibi bir sürede de,  bölünen yedi ana koldan başka bölünmelerin meydana gelmiş olması tabidir. Köşker Oymağı arasında geçen bu 300 yıl içinde iletişimin olmamış olması da tabiki üzüntü verici bir husus olarak önümüzde durmaktadır.

Yaptığımız araştırmalara göre 22 adet köşker isimli yerleşim birimi tespit ettik. Bu yerleşim birimleri hakkında yaptığımız araştırmalar sonucunda elde ettiğimiz bilgilere göre bu yerleşim birimlerinin bir kısmının terkedilmiş durumda olduğunu veya yerleşim birimlerine Köşker Oymağı dışındaki insanların yerleştiği veya Köşker Oymağına mensup kişilerin, Anadolu’da başka yerleşim birimlerine göç ettiğini tespit ettik. Bir kısım Köşker isimli yerleşim birimlerinde ise Köşker Oymağı halkının yaşadığı tespit edilmistir.

Bizler de Köşker isimli yerleşim birimleri hakkında, ecdadımız hakkında bilgi edinme amaçlı başlattığımız çalışmalardan birisi olan Kırşehir İli Akpınar İlçesi Köşker Kasabası’nın tarihçesi için, Köşker Kasabası sitesi Admin’i kıymetli abimiz Kadir Demirel beyin de desteği ile çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Köşker Oymağının anısının yaşatılması ve Köşker Oymağı halkının tarihçesinin araştırılması hususunda şimdiye kadar bizlere katkılarını esirgemeyen Av. Hasip ÖZTÜRK beyefendiye, Dr. Ali SAYAR beyefendiye ve bu araştırmalarda emeği geçen herkese tesekkürü bir borç bilirim. Ayrıca site Admini Kadir Demirel beye de Köşker ailelerinin tanışması, kaynaşması ve Köşker Oymağının tarihçesinin araştırılmasına sağladığı katkıdan dolayı teşekkürü bir borç bilirim.

KÖŞKER OBASI (OYMAĞININ) GENEL TARİHÇESİ:

KÖŞKER oymağınin Ata Yurdu Kırgızistan’ın  Koşkar bölgesidir. Koşkar bölgesinin Türk Tarihi açısından önemi çok büyüktür. Köşker Oymağının Anadolu’ya gelmesini  sağlayan Goşkar  Baba’nın da isim babası Koşkar bölgesidir. Goşkar Baba  ismini Orta Kirgizistan’da yer alan  eski bir Türk mezarlığı olan  Songöl’ün  kuzeybatısında Tanrı dağlarının uzantısındaki Aladağların kuzey eteklerinde bulunan  Koşkar bölgesinden almıştır. Kaşgar şehrinin isminin de isim kaynağının Koşkar Oymağından alınmış olması bir ihtimaldir ve tarihin karanlık sahifelerinden  bir yapraktır.

İstanbul Üniversitesi Eski Çag tarihi Ana bilim dalı üyesi Prof. Dr. Oktay BELLİ’nin Kırgızistan çalışmaları 16-30 Eylül 2000 tarihleri arasında yapılmıştır. Kirgizistan’da Bilimler Akademisi, Merkez Müzesi, Milli Üniversite ve Kırgız-Türk Manas Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi’nin işbirliği ile gerçekleştirilen araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalarda Koşkar bölgesi; son zamanlarda bulunan Gök-Türk kaya resmi ve yazılarıyla tanınan ve Gök-Türk mezarlarının Kurgan ve Balbalların bulunduğu bir bölge olarak tanımlanmaktadır. Göktürk Devleti, Türk adını kullanan ilk Türk devleti olarak bilinmektedir.

Gök-Türkler Milattan sonra 552-745  yılları arasında doğu Sibirya’daki Saha (Yakut) Türkleri ve Karadeniz’in kuzeybatısındaki Bulgar Türkleri hariç bütün Türk halklarını bir araya getirmek suretiyle birleştirmiştir. Bu bakımdan Türk Birliğini Hunlardan sonra Asya da en geniş şekilde sağlayabilmiş en büyük Türk devletidir. İşte bu yüzden bütün Türk kavimleri üzerinde idari, siyasi ve kültürel olarak çok büyük etkileri bulunmaktadır. 1- http://egitim.selcuk.edu.tr/turkdili/orhun/gokturkdevleti.htm

Köşker Oymağının tarihçesini incelediğimiz zaman elde ettiğimiz bilgilere göre çok karışık bir yapı ile karşılaşırız. Bugün birçok kişinin bildiğinin aksine Köşker Oymağının tarihçesi çok eskilere dayanmaktadır ve Oğuzların ana kollarından birisidir. Anadolu’ya gelmeden önce de birçok defa dağılmış oldukları sonucuna ulaşmaktayız. Çok büyük bir topluluk olarak Anadolu’ya gelememiş bir Türkmen Oymağı olarak birçok unsurunu da Orta Asya ve Kafkasya’da bırakmak sureti ile Anadolu’ya gelebilmişlerdir. Bugün Anadolu’ya gelmiş olan bütün Köşker isimli ailelerin kökenlerini araştırdığımızda aynı aileden olup dağıldıkları gerçeğine ulaşırız.

Köşker Oymağının  kökeni ve Köşker isminin manası hakkında birçok araştırmalar yaptık. Bu araştırmalardan bir tanesinde ise Hazar denizinin kuzeyindeki Guryev’in Batı-Doğu tarafında bir köyün adının da Koşkar köyü bilgisine ulaştık. Sözü edilen köyün önemi taşıdığı koşkar ismi ile bizlere yol göstermesi ve Köşker Oymağı’nın ismini, anlamını bizlere aktarabilmesidir. Köşker Oymağının Ata yurttan Ana vatana doğru uzun yolculuğunda uğradığı veya bir süre konakladığı veya mensuplarından bir kısmını bıraktığımız ve günümüzde de bizlere adeta bir ata selamı gönderen bir yerleşim birimidir. Goşkar Baba önderliğinde Ata yurttan başlayan ve Anadolu’ya göç’ün sebebi de Mogol istilası ve Ata vatanda kötüleşen ortamdır. Artık yeni bir vatan ve yurt bulunması gerekmektedir ve bu yeni vatanın ismide Anadolu’dur. İşte bu sözü edilen Guryev yakınlarındaki bu Koşkar köyünün ismini nereden aldığı ve anlamı hakkında A.Makayev’in yazdığı ve Adilhan Appanin Türkçeye çevirdiği (TDAV Tarih dergisi, Sayı 173-174, İstanbul-2001) bir makalede şöyle anlatılmaktadır:

Kök Orda ve Ak Orda devletlerinin hakimiyet sınırları içerisinde yer alan yerleşim birimi isimlerinin sonunda “kar” ekine tesadüf edilmektedir. Sözgelimi, Aral gölünün batı tarafındaki bir köyün adı “Çelkar” dır. Guryev’in Batı-Doğu  tarafinda bir köyün adı da Koşkar’dır. Bu bölgelerde “Çelkar” adında  bir göl ve köy de vardır. Son hecesi “kar” olan bölgelerin tamamı Altınordu devletinin hakimiyet sınırları içinde yer almaktadır. Bilim adamları Altınorda devleti döneminde Türk kavimlerinde “kar” kelimesinin “yer, şehir, bölge” anlamına geldiğini ortaya koymaktadır. ”Cugarya, Bulgar, Kaşkar, Malkar” sözlerinde olduğu gibi, yer belirten (kar-gar) hecesinin  eklenmesi ile oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Eklenen hecelerin kök kelimeleri ise bu yerlerin niteliğini belirtmektedir.

Buna göre KOŞKAR ismi; Goş-Koş-Keş’lerin yaşadığı yer, yerleştiği veya kısa süreli konakladıkları yer manasına gelmektedir. Günümüzde Köşker ismini manası olarak Ayakkabı tamircisi manasında bilinmektedir. Bu yanlış bir bilgidir ve ses benzeşmesinden kaynaklanmaktadır. Ayakkabı tamircisi manasındaki Köşker kelimesinin aslı Farsça kevsker kelimesidir ve köşker oymağı ile uzaktan veya yakından ilgisi yoktur. Yalnız şöyle bir durum belki olabilir ki bunun da ispatı mümkün değildir. Goşkar, koşkar kelimeleri ile kevsker kelimesi arasindaki benzeşim ile karıştırılmış olabilir.

Goş Türkleri hakkında daha sonra detaylı bilgiler verilecektir. Köşker Oymağı Goş Türklerinin soyundan gelmektedir ve Göktürk devletinin hanedan soyu olduğu çeşitli bilim çevrelerince de iddia edilmektedir. Göktürk devletini oluşturan Onoklar içindeki büyük bir boy grubu da Türgişler-Türkeşler’dir. Goş Türkleri de bu kavimlerin ardıllarındandır. Değerli Araştırmacı ve yazar HASİP ÖZTÜRK’e göre Orta Asyada Türgişler-Türkeşler yaşamışlar. Bu boyun Türk ismini taşıyan ilk boy olduğunu söyleyen Hasip beye göre “keş “kelimesi; sadak, çadır, hane, peynir türü ve koş Türklerinin boyunun adı olarak anlam taşımaktadır. Ayrica Azerbaycan ve Ermenistan kaynaklarında yaptığımız literatür taraması sonucunda da GOŞ ve KOŞ kelimelerinin Çadır manasına geldiği bilgisine de ulaşmaktayız. Koş kelimesi aynı zamanda hem Moğolcada hem de Kırgız dilinde çadır manasında kullanılmış bir kelimedir. Bu konuda Anadolu da  yaşayan Türkçemizde de keşlik eğreti ev, çadır manasında da kullanılmış olup KÖŞK kelimesi de Türkçemizde bu kelimeden türetilmiştir.

Her ne ise biz konumuza devam edelim. Köşker Oymağının göç yolu Koşkar bölgesinden başlamakta ve Hazar denizi üstündeki Koşkar köyü üstünden Azerbaycan ve Ermenistan’a, oradan da Anadolu’ya doğru, yeni yurt ve vatan bulmak amacı ile göç devam etmiştir. Anadolu da Hicri 786 – Miladi 1384 yılında Goşkar Baba’nın izine Mus ili Varto ilçesinde rastlamaktayız. Bölgeye gim gim ismini de veren Goşkar Baba, bölgede Manevi olarak da büyük izler bırakmış ve Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması için elinden gelen her şeyi yapmış bir Horasan ereni ve gazisidir. Goşkar Baba’nın şehit olduğu da söylenmekte olan rivayetlerdendir. Muş ili Varto ilçesine Köşker Oymağı ile birlikte gelen Goşkar Baba, Selçuklu devletinin dağılmasından sonra, bir süre bölgesinde hükümdarlık yapmış, büyük ve Ulu bir şahsiyettir aynı zamanda. Köşker Baba çevresinde insanlar tarafından sevilip sayılmış ve ismi bugünlere kadar unutulmadan gelmiştir. Büyük Ecdadımızın izlerini arastırmalar sonucu bulmaktan büyük heyecan duymaktayım. Yaptığımız araştırmalara göre Köşker Oymağı Bozulus Türkmen grupları ve Dulkadir beyliği içinde yer almaktadır. Köşker Oymağının izine Diyarbakır ili, Kulp ilçesi, Saltuk Köyü Koşkar mezrasında da rastlanmaktadır. Bu durumda Köşker Oymağının Anadolu’ya 1350-1360 li yıllarda geldiğini veya daha önceleri de geldiğini düşünebiliriz, fakat bu konuda hiçbir kaynaktan bilgi bulamadık. Bu durumda bizler de Diyarbakır’dan Goşkar Baba ve Oymağının Muş ili Varto ilçesine geçtiğini de düşünebiliriz. Miladi 1384 yılından 1500 lü yıllara kadar Muş ili Varto ilçesi bölgesinde topluca yaşayan Köşker Oymağı, Yavuz Sultan Selim’in doğruluğu her zaman için tartışılabilecek ve zamanın şartlarına göre yaptığı 1514’teki Çaldıran seferi sonucu, dağılmak zorunda kalmıştır. Doğu Anadolu bölgesi de bu Çaldıran seferi sonrası uygulanan yanlış politikalar sonucu, günümüzde halen etki ve zararlarını yaşadışımız problemlerin temeli atılmıştır. Köşker Oymağı bu Çaldıran Seferi sonunda ikiye bölünmüş ve en büyük dağılmalarından birini yaşamıştır. O zamanlarda meydana gelen tarihi olaylar, karışıklıklar ve Osmanlı devletinin izlediği tartışılabilir politikalar sonucu Köşker ailelerinden bir bölümü zamanın rüzgarına kapılarak bazı aşiret ve boyların arasına karışmışlardır ve kültürel değişimlere uğramışlardır. Diğer bölümü ise Doğu Anadolu bölgesini terk ederek Orta Anadolu bölgelerine çekilmişlerdir.

KÖŞKERZADE  msakyuz
Bu değerli bilgileri bizlerle paylaşan ve hazırlama aşamasın da büyük emeği geçen, M.Semsetdin AKYUZ kardesimize, Alim ŞAHIN bey'e, Musa Mesut SÖNMEZ bey'e site yönetimi adına çok teşekkür ederiz.